Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/6114 E. 2021/3249 K. 18.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6114
KARAR NO : 2021/3249
KARAR TARİHİ : 18.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre kanuni olanak bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteğinin 1412 sayılı CMUK’nun 318/1. maddesi uyarınca reddine karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Dairemizin de benimsediği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarih ve 2014/71 Esas ve 2016/42 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından önce, Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.10.2011 tarihli kararı ile sanığın 10 ay hapis ve 1000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının TCK’nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 01.06.2015 tarihli kararı ile hükmün CMK’nun 231. maddesi uyarınca değerlendirilmesi bakımından bozulduğu, bozmadan sonra sanık hakkında 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezasına hükmedilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi ile hükmün aynen açıklandığı anlaşılmakla; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından önceki erteleme hükmünün sanık açısından kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının infazı kabil kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmadığı dikkate alınarak, suça konu ürünlerin müsaderesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.