Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/5292 E. 2021/3011 K. 16.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5292
KARAR NO : 2021/3011
KARAR TARİHİ : 16.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Takvim Gazetesinin 25/01/2014 tarihli nüshasında “Son saray” başlığı ile yayımlanan yazı ile aynı gazeteye ait www.takvim.com.tr adlı internet sitesinde “Saray Koleksiyoncusu” başlığı altında yayımlanan yazılar nedeniyle ilgilisi Fethullah Gülen vekilinin vaki cevap ve düzeltme isteminin kabulü ile tekzip metninin yayımlanmasına dair … 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/02/2014 tarihli ve 2014/129 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin … 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2014 tarihli ve 2014/134 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 04/02/2016 gün ve 94660652-105-06-14977-2015-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/02/2016 gün ve KYB.2016-58380 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmiş olup, Dairemizin 2016/816 Esas, 2016/17511 Karar numaralı ilamı ile 05/05/2016 tarihinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi yerinde görülerek … 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2014 tarihli ve 2014/134 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca bozulmasına, karar verildiği anlaşılmakla atılı suçların unsurları oluşmadığından sanıkların beraatlerine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 21/11/2014 yerine 01/12/2014 olarak yazılması,
Kabule göre de,
Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere;
Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen ve hükümden sonra (24.10.2019 tarihinde) yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı “basit yargılama usulü” başlıklı CMK’nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı “hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden” kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen “suç ve cezaların kanuniliği” ve “lehe kanun” ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa’ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS’ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,
Mahkemece sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün” uygulanma şartları yönünden sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.