Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/5201 E. 2021/853 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5201
KARAR NO : 2021/853
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2531 Sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvuruların süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemine yönelik olarak;
O yer Cumhuriyet savcısının, 02/02/2016 tarihinde verilen hükmü, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK’nin 310/3. maddesinde öngörülen bir aylık süre geçtikten sonra 09/03/2016 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle, temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Katılan vekilinin temyiz istemine yönelik olarak;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Her ne kadar, Mahkemece, sanığın ayrıldığı katılan şirkete karşı bir eylemi olmadığından ve yalnızca iki şirketin bir kısım iştigal sahalarının aynı sektöre yönelik olmasının tek başına suçun unsurlarını oluşturmayacağından bahisle beraat kararı verilmiş ise de 2531 sayılı Kanunun 2. maddesindeki düzenlemenin, “… görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara karşı ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamazlar, taahhüde giremezler, komisyonculuk ve temsilcilik yapamazlar.” şeklinde olduğu, dosyanın tetkikinde, sanığın emekli olduktan sonra genel müdür olarak çalıştığı anlaşılan şirketin, sanığın görevli olduğu dönemde katılan şirketten bir kısım işler aldığı, bu işlerden birisinin sözleşmeye uygun şekilde ifa edilmemesi nedeniyle, katılan şirketin akaryakıt, ceza ve navlun fiyat farkı olarak 11.180.415 TL zararının oluştuğu ve bu zarar tazmini amacıyla sanığın sonradan görev yaptığı şirketin hakkedişlerinin bloke edildiği, sanığın da katılan şirkette görevinden ayrıldıktan sonra 2531 sayılı Kanunun 2. maddesinde öngörülen yasağa rağmen, şirkette, genel müdür olarak çalışmaya başladığı, bu süreçte de yukarıda değinildiği üzere, şirketin, bloke edilmiş hakkedişlerinin ödenmesine yönelik olarak katılan şirket nezdinde çalışma yaptığı ve bu şirketi temsilen müzakerelerde bulunduğu anlaşılmakla, atılı suçun unsurlarının oluştuğu anlaşılan sanığın, mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.