YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4886
KARAR NO : 2021/2588
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 5187 sayılı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 2. maddesi;
“a) Basılmış eser: Yayımlanmak üzere her türlü basım araçları ile basılan veya diğer araçlarla çoğaltılan yazı, resim ve benzeri eserler ile haber ajansı yayınlarını,
b) Yayım: Basılmış eserin herhangi bir şekilde kamuya sunulmasını,
c) Süreli yayın: Belli aralıklarla yayımlanan gazete, dergi gibi basılmış eserler ile haber ajansları yayınlarını,…
j) Yayımcı: Bir eseri basılmış eser durumuna getirip yayımlayan gerçek veya tüzel kişiyi,…
İfade eder.”
5187 sayılı Kanun’un “yeniden yayım” başlıklı 24. maddesi;
“Bir süreli yayında yayımlanmış haber, yazı ve resimleri kaynak göstermeksizin yeniden yayımlayanlar beşmilyar liradan onmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.
Bu eserleri, yeniden yayım hakkı saklı tutulmuş olmasına rağmen, süreli yayın sahibinin izni olmadan yeniden yayımlayanlar yirmimilyar liradan kırkmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.” hükmünü amirdir.
Buna göre “yeniden yayım” suçunun (24/1. madde) maddi unsurları;
– Bir süreli yayında yayımlanmış haber, yazı ve resimleri,
– Kaynak göstermeksizin yeniden yayımlamak olup,
Suçun faili; haber ajansı yayınları dahil olmak üzere bir süreli yayında var olan haber, yazı ve resimleri kaynak göstermeksizin yayımlama (neşir) faaliyetini gerçekleştiren kişi, suçun konusu; haber, yazı veya resim, suçun mağduru; bu haber, yazı ve resimler üzerinde hak sahibi olan kişilerdir. Kanun’da bu suç için öngörülen yaptırım, güncel haliyle 5.000 TL’den 10.000 TL’ye kadar adli para cezasıdır.
Bu suçun nitelikli halinin (24/2. madde) unsurları ise;
– Bir süreli yayında yayımlanmış haber, yazı ve resimleri,
– Yeniden yayım hakkı saklı tutulmuş olmasına rağmen,
– Süreli yayın sahibinin izni olmadan yeniden yayımlamaktır.
Nitelikli halde suçun faili; haberin kaynağını gösterse dahi, yeniden yayım hakkı, hak sahibi tarafından saklı tutulmuş olan haber, yazı ve resimleri, süreli yayın sahibinin izni olmaksızın yeniden yayımlayan kişi, suçun konusu; önceden bir süreli yayında yayımlanmış olmak şartıyla, yeniden yayım hakkı saklı tutulan haber, yazı veya resim, suçun mağduru ise; yeniden yayım hakkını saklı tutan hak sahibi ile yeniden yayım hakkı saklı tutulan haber, yazı ve resmi hukuka uygun biçimde elde eden bir diğer süreli yayın sahibi olabilir. Suçun nitelikli halinin işlenmesi karşısında öngörülen yaptırım ise güncel haliyle 20.000 TL’den 40.000 TL’ye kadar adli para cezasıdır.
5187 sayılı Kanun’un 24/1. maddesinde suç oluşturan eylem, herhangi bir süreli yayında yayımlanmış olan haber, yazı ve resmi, kaynak göstermeden yayımlamak iken, 24/2. maddesinde suç oluşturan eylem herhangi bir süreli yayında yayımlanmış olan ve süreli yayın sahibi tarafından yeniden yayım hakkı saklı tutulmuş olan haber, yazı ve resmi süreli yayın sahibinin izni olmaksızın yeniden yayımlamaktır. Dolayısıyla, yeniden yayım suçunun temel şekli ile nitelikli hali arasında; suçun unsurları, faili, konusu ve mağduru ile öngörülen yaptırımlar bakımından esaslı farklılıklar bulunmaktadır.
Temyize konu edilen hükme esas somut olayda; yerel gazetenin muhabiri olan sanığın dosya kapsamındaki beyanlarından suça konu haber ve fotoğrafları 16/12/2013 tarihli nüshadaki “Yolcuları Allah Korudu” başlıklı haberi resimler ve içeriği “haberdenhabere.com” isimli internet sitesinden alarak; 01/01/2014 tarihli “Keramette Avcılar İki Dev Domuz Vurdu” isimli haberi ise sosyal paylaşım sitesi “facebook”tan alarak yaptığını beyan etmesi karşısında haberlerin sanık tarafından hazılarmış olduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır.
5187 Sayılı Kanun’un 24. maddesinde düzenlenen yeniden yayım suçunun faili olarak “Bir süreli yayında yayımlanmış haber, yazı ve resimleri kaynak göstermeksizin yeniden yayımlayanlar” gösterilmektedir. Somut uyuşmazlıkta irdelenmesi gereken husus yayım faaliyetinin ne olduğu ve kanunen yayım faaliyetinin kimler tarafından yapıldığının kabul edilmekte olduğudur.
5187 Sayılı Kanun’un tanımlar başlıklı 2. maddesinin “b” ve “j” bentlerinden yayım faaliyetinin, bir eserin basılmış eser durumuna getirilip kamuya sunulması olarak anlaşılmasının gerekmesi, haberi yapan muhabirin ise “yayım” faaliyeti üzerinde bir tasarruf yetkisinin bulunmaması karşısında sanığın 5187 Sayılı Kanun’un 24. maddesinde düzenlenmekte olan “Yeniden yayım” suçunun faili olamayacağı ve bu nedenle cezai sorumluluğu bulunmadığı gözetilmeksizin beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Gerekçeli kararın hüküm kısmında suç isminin müsnet suçtan farklı yazılması,
Kabule göre de,
1- Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere;
Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen ve hükümden sonra (24.10.2019 tarihinde) yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı “basit yargılama usulü” başlıklı CMK’nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı “hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden” kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen “suç ve cezaların kanuniliği” ve “lehe kanun” ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa’ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS’ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,
Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün” uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
2- 5237 sayılı TCK’nin 52/4 maddesi uyarınca taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, olarak 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.