Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/4568 E. 2021/3520 K. 24.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4568
KARAR NO : 2021/3520
KARAR TARİHİ : 24.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen beraat hükmü temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
5809 sayılı kanunun “cezai hükümler” başlıklı 63/10 maddesinde; 19.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6518 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonucu, suçun maddi unsuru “…fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar…” şeklinde tanımlanmaktadır. Adı geçen maddede yazılı “…bu işi…” deyiminden kastın, suçun unsurlarını oluşturan seçimlik hareketleri nitelemek olduğu, madde metninde atıfta bulunulan fıkralardan biri olan 5809 sayılı yasanın 56. maddesinin 4. fıkrasında yazılı seçimlik hareketlerin “…kişinin bilgisi veya rızası dışında; abonelik tesisi veya işlemi, elektronik kimlik bilgisini haiz cihaz kayıt işlemi, yapmak ve yaptırmak veya bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlemek, usule uygun düzenlenen bir evrakta değişiklik yapmak veya kullanmak…” seçimlik hareketleri olduğu anlaşılmaktadır.
Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının “…kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak…” olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir.
Suça konu sözleşmeyi yapan AY-TEL Bilişim isimli bayiinin suç tarihindeki yetkilisi olduğunu kabul eden sanığın, katılanın rızası dışında oluşturulan sözleşmeyi işleme koyarak hattın açılmasını sağlamak suretiyle yasada sayılan abonelik işlemi yapmak veya yaptırmak eyleminin sabit olması karşısında, mahkemece sanığın mahkumiyeti yerine suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu davaya dahil edilmeden, abonelik işlemlerinin AY-TEL Bilişim tarafından yapıldığına dair kaşe ve abone imzası dışında bir imza ihtiva etmeyen sözleşme üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle neticede abone kısmındaki imzanın sanığa ait olmadığı gerekçesiyle sanık hakkında delillerin takdirinde hataya düşülerek beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılanın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.