Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/4536 E. 2021/2196 K. 25.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4536
KARAR NO : 2021/2196
KARAR TARİHİ : 25.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
A- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik katılanlar vekillerinin temyiz istemlerine ilişkin incelemede,
Sorumlu müdür olan … ile yayımcı tüzel kişi yetkilisi Başar Arslan arasında imzalanan örnek tip sorumlu müdür sözleşmesinde; genel yayın yönetmenin ve diğer tüm çalışanların sorumlu müdüre bağlı olarak çalışacağının kararlaştırıldığı ancak yaygın süreli yayının sorumlu müdürü olan sanık … ile genel yayın yönetmeni sanık … arasındaki iş bölümünün, suça konu gazete nüshası üzerinde yer alan künyeden veya dosya içerisindeki bilgilerden açıkça anlaşılamaması nedeniyle, mahkemece bu hususta ilgili Cumhuriyet savcılığına sunulması gereken beyannameler getirtilip yayımcı tüzel kişi yetkilisi Başar Arslan da dinlenerek sanık …’ın cezai sorumluluğunun tayin ve takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile sanığın sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili kişi olmadığı gerekçesiyle beraat hükmü kurulması,
B- Sanık … müdafinin bu sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerine ilişkin incelemede,
1- Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere;
Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen ve hükümden sonra (24.10.2019 tarihinde) yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı “basit yargılama usulü” başlıklı CMK’nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı “hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden” kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen “suç ve cezaların kanuniliği” ve “lehe kanun” ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa’ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS’ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,
Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün” uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
2- 5237 sayılı TCK’nin 52/4 maddesi uyarınca taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilebileceğinin ihtar edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık Bülen Onur Şahin müdafi ile katılanlar vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.