Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/3912 E. 2021/567 K. 26.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3912
KARAR NO : 2021/567
KARAR TARİHİ : 26.01.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
MÜŞTEKİLER : …, …
SUÇ : 298 Sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvuruların süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Her ne kadar, sanığın, 298 sayılı Kanunun 160/3 ve 133/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş ise de dosyanın tetkikinde, erkek olan sanığın, elinde orada bulunmayan iki bayana ait seçmen bilgi kağıtları ile birlikte gelerek onların yerine oy kullanmak istediğini sandık kuruluna bildirdiği, sandık kurulunun bunu kabul etmemesi üzerine de sandık kuruluna yönelik olarak Tutak’ın küçük bir yer olduğu, elbette karşılaşacakları, bunun böyle kalmayacağı şeklinde ifadelerde bulunduğu anlaşılmakla, erkek olarak, iki bayana ait seçmen bilgi kağıtlarıyla, sandık kuruluna yönelik olarak, açık bir şekilde, bu şahıslar yerine oy kullanmak istediğini belirten sanığın, başkasının adını taşıyarak oy kullanmaya çalıştığından bahsedilemeyeceği, öte yandan sanığın, yukarıda belirtilen ifadelerinin de sandık kurulunu, başkaları yerine oy kullanmasına izin vermeye yönlendirmek ya da zorlamak amacıyla veya 298 sayılı Kanunun 133/1. maddesinde düzenlenen suçun unsurları arasında sayıldığı şekilde, sandık kurulunun görevini ifasına mani olmaya yönelik değil, sandık kurulunun, iki bayanın yerine kendisinin oy kullanma talebini kabul etmemesi nedeniyle duyduğu öfkeden dolayı sarfedildiğinin anlaşıldığı, bu itibarla somut olayda 298 sayılı Kanunun 160/3 ve 133/1. maddelerinde düzenlenen suçların unsurlarının oluşmayacağı, sanığın eyleminin TCK’nin 106. maddesinde düzenlenen şikayete bağlı basit tehdit suçunu oluşturacağı ancak bu suçtan bir şikayet ve açılan kamu davasının bulunmadığının anlaşılması karşısında sanığın atılı suçlardan beraatleri yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 Sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnamaye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.