Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/3609 E. 2021/3530 K. 24.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3609
KARAR NO : 2021/3530
KARAR TARİHİ : 24.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece bozma verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükmün, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. ve 230. maddeleri uyarınca, Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığa yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması ve CMK.nın 230. maddesinde yazılı hususları kapsaması gerekirken, bu kurallara uyulmaksızın gerekçesiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
1) 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda “basit yargılama usulü”nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla CMK’ye eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş…” dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı açıkça düzenlenmiş ise de;
Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas 2020/33 Karar sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d’de yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibarelerinin, aynı bentte yer alan, “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “Basit Yargılama Usulünün” uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
2) Suçtan zarar gören, davaya katılmasına karar verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun gerekçeli karar başlığında suçtan zarar gören olarak yazılması ve lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3)5809 sayılı Kanuna muhalefet suçundan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin gerekçeli karar başlığında katılan olarak gösterilerek lehine vekalet ücreti tayini,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.