Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/3189 E. 2020/12795 K. 14.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3189
KARAR NO : 2020/12795
KARAR TARİHİ : 14.10.2020

Çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan sanık …’in, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddeleri gereğince 73,400,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Ankara 15. İcra Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2018/855 Esas, 2019/511 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 15/06/2020 gün ve 7363 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/06/2020 gün ve KYB-2020-53904 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Her ne kadar Zoom Görsel İletişim Reklam Tasarım Organizasyon Seramik Kırtasiye İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinin yetkilisi olduğundan bahisle sanık hakkında, Denizbank Sanatoryum Şubesinin 31/10/2018 keşide tarihli 1669431 çek numaralı ve 75.000.000-TL bedelli tacir çeki ile ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına neden olma eylemi neticesinde mahkumiyetine karar verilmiş ise de,
Şikayete konu çekin tacir çeki olması hasebiyle, bu suçun failinin yasal ibraz süresi içerisinde çekin karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan şirket yetkilisi olduğu, somut olayda çekin ibraz tarihinde Gökhan Doygun’un şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, durumun ticaret siciline çekin ibraz tarihinden önce 30/12/2016 tarihinde tescil edildiği ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde 05/01/2017 tarihinde ilan edildiği anlaşıldığından, şirketi temsile yetkili olmayan sanık …’in beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Anayasanın 141, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde gerekçeli olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerektiği, dosya kapsamı ile iki sanık hakkında şikayette bulunulup yargılama yapılmasının akabinde, verilen mahkumiyet kararının başlık kısmında sanık olarak Gökhan Doygun ve … gösterilmekle birlikte, anılan kararın hüküm fıkrasında hangi sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği belirtilmeksizin ve ”1- Sanığın üzerine atılı bulunan suçu işlediği sabit olmakla…” yönündeki tekil ifadelere yer verilerek iki sanıktan hangisi hakkında mahkumiyet kararı verildiği konusunda gerekçede açıklık bulunmaması nedeniyle hükümde çelişki meydana getirildiği hususunda da kanun yararına bozma yoluna gelinip gelinmeyeceğinin takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.