Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/9999 E. 2021/4029 K. 31.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9999
KARAR NO : 2021/4029
KARAR TARİHİ : 31.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Mahkemenin gümrük kaçakçılığı suçlarından kaynaklanan davaya ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakması gerekmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2007/10-85 Esas, 2007/109 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 17. maddesindeki gibi özel bir düzenleme bulunmayan hallerde ihtisas mahkemelerince yargılanması amaçlanan suçlar ile diğer suçların yargılamalarının birlikte görülemeyeceği gözetilmeden 5607 sayılı Kanun’a aykırılık suçuyla 5237 sayılı Kanun’un 179/2. maddesine aykırılık suçunun yargılamasının birlikte yapılması,
Kabule göre;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2)Sanık hakkında 5607 Sayılı Kanuna muhalefet suçuna ilişkin tayin edilen temel cezada TCK’nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun ve suç tarihi itibariyle eşyanın gümrüklenmiş değerinin fahiş olmadığının anlaşılması karşısında; hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanunun 3/10. maddesindeki “Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanun’un belirlenmesi zorunluluğu,
3) Suç tarihinin 19/04/2014 şeklinde gösterilmesi gerekirken gerekçeli karar başlığında 19/01/2013 şeklinde gösterilmesi,
4) TCK’nin 52/4. maddesi gereğince, ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
5) Ele geçen bandrolsüz sigaraların numune alınanlar hariç 20/03/2013 tarihinde imha edildiğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında sadece numune sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi delaletiyle TCK’nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. Maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.