Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/9690 E. 2021/2340 K. 02.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9690
KARAR NO : 2021/2340
KARAR TARİHİ : 02.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümlerin temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklinde düzenlemenin sanıkların lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun’un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK’nin 62/1. maddesi yerine TCK’nin 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK’nin 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
2- Suç tarihi itibarıyla tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık … hakkında TCK’nin 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık … hakkında aynı nevi suçtan 09.03.2014 tarihli eylemli nedeniyle açılmış bulunan kamu davasının bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık … hakkında aynı suçtan değişik zamanlarda açılmış başka ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilerek TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
4-Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 5237 sayılı TCK’nin 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
5- İddianamede, adli emanette kayıtlı bir adet hortum hakkında bir dava açılmadığı ve talepte bulunulmadığı, anlaşılmakla, ancak dava açılması halinde bu hususta bir karar verilmesinin mümkün olduğu gözetilmeksizin iade kararı verilmesi,
6-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,

Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kabule göre 2 numaralı bozma yönünden sanık …’in kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.