Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/9164 E. 2021/4128 K. 12.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9164
KARAR NO : 2021/4128
KARAR TARİHİ : 12.04.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
A- Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre; sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında suçlamaları inkar ederek, ele geçen sigaralarla ilgisi olmadığını beyan ettiği, diğer sanığın da bu savunmaları doğruladığı anlaşılmakla; sanığın diğer sanık … ile fikir ve eylem birliği içerisinde suça konu kaçak sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine kararı verilmesi,
B- Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun’un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,

2- Müsaderesi talep edilmeyen nakil aracı üzerindeki tedbirin hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin kaldırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve TCK’nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
4- Suça konu gümrük kaçağı eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlayacak şekilde tasfiyesine de karar verilmesi,
5- Atılı suçun niteliğine ve suç tarihine göre suçtan zarar görmeyen TAPDK’in davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıkların ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.