Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/8692 E. 2019/6487 K. 28.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8692
KARAR NO : 2019/6487
KARAR TARİHİ : 28.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisinin ihlalidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 07/12/2012 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılıp mahkumiyet kararı temyiz edilmeksizin kesinleşen Salihli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/327 Esas sayılı dosyasının bulunduğunun ve 05/04/2013 tarihinde işlediği suç nedeniyle açılan Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2018/11868 Esasında kayıt olan Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/461 Esas sayılı dosyasının derdest bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/461 Esas sayılı davası ile iş bu dava birleştirilerek ve Salihli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/327 Esas sayılı dava dosyası getirtilip incelenerek suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu ile kesinleşen Salihli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/327 Esas sayılı dava dosyasından verilen cezanın mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. Sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2)Suç tarihi itibariyle kamu davasına katılma hakkı bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun katılan sıfatının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Suça konu gümrük kaçağı sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken imhasına da karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.