Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/760 E. 2019/9611 K. 18.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/760
KARAR NO : 2019/9611
KARAR TARİHİ : 18.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
Orman idaresinin 07/11/2014 tarihli cevabi yazısında 79/16 numaralı suç tutanağıyla ilgili olarak 33 adet sığla ağacının, 79/15 numaralı tutanağına konu 17 adet sığla ağacının hayatiyetini kaybettiğinin bildirilmesi, mahallinde yapılan keşif sonucunda orman bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda suça konu sığla ağaçlarından yağ elde etmek için açılan yaraların ağaçlarının çevresinin tamamını kapsamadığının, ağaçların keşif tarihinde yaş durumda olduklarının ve hayatiyetlerinin devam ettirdiklerinin, bu ağaçlarla aynı bölgede, kurumuş, hayatiyetini kaybetmiş, suç tarihinden yaklaşık 10 sene önce yağ üretimi için yara açılan ağaçların da bulunduğunun, 79/15 numaralı suç tutanağına konu 130 adet sığla ağacında gövde yaralanması meydana geldiğinin, bu saha içinde kalan 17 adet kuru sığla ağacında suç tarihinden çok önce yağ üretimi için yara açması yapıldığının ve hayatiyetinin kaybettiğinin, 79/16 numaralı suç tutanağına konu 150 adet yaş sığla ağacının da 33 tanesinin suç tarihinden önce hayatiyetini kaybettiğinin tespit edilmesi, bilirkişi raporu ile orman muhafaza memurları tarafından hayatiyetini kaybeden ağaçlara ilişkin tespitlerin örtüşmesi, diğer sığla ağaçlarının ise hayatiyetini kaybetmediğinin anlaşılması karşısında, sanıkların eyleminin 6831 sayılı Kanun’un 91/5. maddesi kapsamında olduğu ve hükümden önce 14.04.2011 tarih, 27905 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile 6831 sayılı Kanun’un 91/5. maddesinde yapılan değişiklik nazara alındığında bu suçun 5326 sayılı Kabahatler Kanunu gereğince kabahat neviine dönüşüp suç tarihi olan 21/07/2014 tarihi ile inceleme tarihi arasında 5326 sayılı Kanun’un 20/2-c maddesinde öngörülen zamanaşımının gerçekleşmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan HÜKÜMLERİN bu sebepten 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanun’un 20. maddesi gereğince kabahatliler hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 18/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.