YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7305
KARAR NO : 2021/3563
KARAR TARİHİ : 24.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık … hakkında temyiz davasına konu olan (aynı) suçtan açılan başka bir kamu davasında Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesince 2013/1901 E. 2014/315 K. sayılı “mahkumiyet” hükmü verildiğinin tespit edilmesi karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu,
3-Sanıklar hakkında belirlenen temel cezada TCK’nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanıkların kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanunun 3/10. maddesindeki “Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe kanunun belirlenmesi zorunluluğu,
4-Sanık …’a ait araçta, arama kararına istinaden yapılan aramada, açık kasa kamyonet cinsindeki aracın kasasında bulunan hurda kâğıtların arasına gizlenmiş vaziyetteki 20 koliden 1000 karton gümrük kaçağı sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda;
Suçta kullanılan araca yönelik bilirkişi raporunda, her ne kadar ele geçirilen sigaranın taşıma yükü kapasitesine göre aracın ağırlıklı bölümünü oluşturmadığı belirtilmiş ise de yalnızca ağırlık bakımından değerlendirme yapılıp hacim bakımından değerlendirme yapılmadığının anlaşılması, rapora göre aracın 14.500 TL’den ibaret değeri ile KEMT varasına göre gümrük kaçağı sigaranın 57.751,56 TL’den ibaret gümrüklenmiş değeri mukayese edildiğinde hakkaniyete aykırı bir yanın da bulunmaması karşısında gümrük kaçağı sigaranın araçta kapladığı hacim bakımından taşıma yüküne göre aracın ağırlıklı bölümü oluşturup oluşturmadığı hususunda makine mühendisi bilirkişiden ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.