YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6856
KARAR NO : 2021/3062
KARAR TARİHİ : 16.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; katılan vekilinin temyiz isteminin suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Sanık …’in yönetimindeki, sanık …’in ve suça sürüklenen çocuğun içerisinde olduğu araçta 2609 karton gümrük kaçağı sigara ele geçirilen olayda; suçun üç veya daha fazla kişi tarafından fikir ve eylem birlikteliği ile işlendiği, sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin 5607 sayılı Kanunun 4/2. maddesinde düzenlenen toplu kaçakçılık hükümleri kapsamında olacağı gözetilmeksizin eksik ceza tayini,
3- Suça konu gümrük kaçağı sigaraların miktarı gözetilip TCK’nin 3 ve 61. maddesi gözetilip temel cezanın hakça oranda teştiden belirtilmesi gerekirken yazılı şekilde asgari hadden hüküm kurulması,
4-UYAP ortamında yapılan araştırmada, suça sürüklenen çocuk hakkında temyiz davasına konu olan (aynı) suçtan açılan başka bir kamu davasında Gevaş Asliye Ceza Mahkemesince 2014/64 E.sayılı dosyada yargılamaya devam olunduğunun anlaşılması karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, suça sürüklenen çocuk hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu.
5- CMK’nin 231 .maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve talimatla savunmasında, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul ettiğini beyan eden suça sürüklenen çocuğa, dava konusu eşyanın gümrük idaresince hesaplanan “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutan” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, zarar bildirilmeksizin gidermediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
6- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve TCK’nin 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanıkların kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıkların, suça sürüklenen çocuk müdafinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN. 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 2 ve 3 nolu bozma nedenleri yönüyle CMK’nin 326/son maddesi uyarınca sanıkların (… ve …) kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 16/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.