Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/619 E. 2019/10296 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/619
KARAR NO : 2019/10296
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

Askeri aracı hususi menfaatinde kullanmak suçundan sanık …’ın 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 82/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62, 50 ve 52. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 2.388,47 Türk lirası hazine zararının tenkis ettirilerek takdir edilen 300,00 Türk lirasının sanığa ödettirilmesine dair Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3’üncü Kolordu Komutanlığı Hasdal Askeri Mahkemesinin 11/12/2006 tarihli ve 2006/1183 Esas, 2006/936 Karar sayılı kararının infazı sırasında, hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’la değiştirilen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, sanığın 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına ilişkin Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3’üncü Kolordu Komutanlığı Hasdal Askeri Mahkemesinin 10/03/2008 tarihli ve 2006/1183 Esas, 2008/279 müteferrik sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 25/12/2018 gün ve 94660652-105-34 -12219-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/01/2019 gün ve KYB 2019/306 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın 5 yıllık denetim süresi içerisinde suç işlemediğinden bahisle hakkındaki davanın düşürülmesine dair Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3’üncü Kolordu Komutanlığı Hasdal Askeri Mahkemesinin 06/06/2016 tarihli ve 2016/610 Esas, 2016/427 Karar sayılı kararının, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3’üncü Kolordu Komutanlığı Hasdal Askeri Mahkemesinin 10/03/2008 tarihli ve 2006/1183 Esas, 2008/279 müteferrik sayılı kararın kanun yararına bozulması halinde, hukuken yok hükmünde kalacağı düşünülerek yapılan incelemede;
Sanığın askerlik hizmetini ifa etmekte iken, 24/04/2006 tarihinde zimmetinde bulunan 113797 plaka sayılı askeri aracı nasıl çalıştığını merak ederek hareket ettirmesi üzerine duvara çarparak 2.388,47 Türk lirası zarara sebebiyet verdiği, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3’üncü Kolordu Komutanlığı Hasdal Askeri Mahkemesinin 11/12/2006 tarihli ve 2006/1183 Esas, 2006/936 Karar sayılı kararında bu zararın tenkisi sonucu takdir edilen 300,00 Türk lirasının sanığa ödettirilmesine hükmedildiği ancak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinin 6. fırkasının (c) bendinde yer alan “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeden, 5271 sayılı Kanun’un 231/9. maddesinde yer alan, “Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca koşula da bağlanmadan, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılması zorunlu olduğu halde duruşma da açılmayarak sanığın savunma hakkının kısıtlaması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yukarıda sözü edilen kanuni düzenlemeler karşısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3’üncü Kolordu Komutanlığı Hasdal Askeri Mahkemesinin 10/03/2008 tarihli ve 2006/1183 Esas, 2008/279 Karar müteferrik sayılı kararının CMK’nin 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı CMK’nin 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözen karar niteliğinde olmadığından müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 01/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.