Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/6018 E. 2019/9866 K. 24.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6018
KARAR NO : 2019/9866
KARAR TARİHİ : 24.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanığın 5607 sayılı Kanun’un 6455 sayılı Kanunda değişik 3/11. maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği halde, sanık hakkında aynı Kanun’un 3/10. maddesine göre mahkumiyet hükmü kurulması, sonuç cezaya etki etmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/1, 5, 13/1. maddeleri uyarınca katılan lehine; tarifenin ikinci kısım ikinci bölümüne göre avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, hukuki dayanağı bulunmadığı halde duruşmaya katılmadığı gerekçesi ile dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca hükümden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın çıkartılıp, yerine ”24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına,” fıkrası ile hükümden dilekçe yazım ücretine ilişkin fıkranın çıkarılarak yerine ”Katılan kurum kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine,” fıkrasının yazılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.