Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/4974 E. 2019/6789 K. 04.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4974
KARAR NO : 2019/6789
KARAR TARİHİ : 04.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1)Kanuna uygun olarak davaya katılmasına karar verilen Gümrük İdaresinin yanı sıra suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 5607 sayılı Kanun çerçevesinde TAPDK’nun davaya katılma hakkı bulunmadığı halde katılmasına karar verilip gerekçeli kararda da vekalet ücretinin katılana verilmesine;
2)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3)Davaya konu gümrük kaçağı sigaralar hakkında 11.12.2013 günü tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmedilmesi,
4)Sanık hakkında verilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesinin TCK’nun 52/2. maddesi yerine 5237 sayılı TCK’nun 50/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılıp, yerine ”24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresinin yazılması, hükmün vekalet ücretine yönelik bölümünden “katılana” ibaresi çıkartılıp yerine “katılan … İdaresine” ibaresinin yazılması, dava konusu eşyanın müsaderesine ve tasfyesine ilişkin 3 numaralı fıkranın hükümden çıkartılarak yerine “Dava konusu gümrük kaçağı eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi maddesi uyarınca müsaderesine” fıkrasının eklenmesi ve hükmün 1 numaralı fıkrasında yer alan “TCK 50/1” ibaresi yerine “TCK 52/2” ibaresinin yazılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.