Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/4419 E. 2019/6842 K. 08.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4419
KARAR NO : 2019/6842
KARAR TARİHİ : 08.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kişisel kullanım sınırları dahilinde kalan miktardaki bandrolsüz sigaranın ticari amaçla bulundurulduğuna dair sanığın savunmasının aksine mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığının anlaşılması karşısında sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de,
1- Fiil tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nun katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
2- Toplam 70 paket kaçak sigara ile yakalanan sanık hakkında dosya kapsamında teşdit uygulanmasını gerektiren ayrıca bir sebep bulunmadığı da gözetilmeksizin gerekçesiz olarak gün adli para cezasının teşditen hükmolunmasına,
3- Gün karşılığı tayin olunan adli para cezasının paraya çevrilmesinde uygulama maddesi olarak TCK’nun 52/2. maddesi yerine 50/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 232/6. maddesine aykırı hüküm kurulması,
4- 5237 sayılı TCK’nun 52/4. maddesi uyarınca taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilebileceğinin ihtarı belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
5- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca sanığın yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi alt soyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
6- Suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.