Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/3843 E. 2021/3263 K. 18.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3843
KARAR NO : 2021/3263
KARAR TARİHİ : 18.03.2021

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Temyize konu dosya kapsamında sanığın … … adresinde faaliyet gösterdiği işyerinde 10/11/2014 günü yapılan aramada katılan … firması adına tescilli markaları taşıyan taklit ürünlerin ele geçirildiği olayla ilgili olarak sanık hakkında 25/12/2014 tarihli iddianamenin düzenlendiği; UYAP ortamında yapılan araştırmada, … Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2014/1263 E, 2015/930 K. sayılı dosyasında ise sanığın … … adresindeki işyerinde 24/10/2014 günü yapılan aramada … firması adına tescilli markaları taşıyan taklit ürünlerin ele geçirilmesi üzerine sanık hakkında 10/12/2014 tarihli iddianamelerin düzenlenip ayrı ayrı kamu davalarının açıldığının anlaşılması karşısında;
Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu.
Kabule göre de;
Tescil edilen bir markanın tescil kapsamındaki mal ve hizmetler için Türkiye sınırları içerisinde koruma sağlayacağı ve suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği marka tanınmış olsa dahi cezai korumasının tescille sınırlı olması gerektiği hususları gözetilerek,Türk Patent ve Marka Kurumundan suça konu ürünler üzerinde kullanıldığı bilirkişi raporu ile tespit edilen 41392 numaralı markanın Resmi Marka Gazetesinde yayınlanma tarihi ile suç tarihinde geçerli bulunup bulunmadığının tespiti açısından marka tescil belgesinin emtia listesi ile birlikte onaylı ve renkli örneği getirtilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
3-Sanığa ait iş yerinde yapılan aramada yalnızca … firması adına tescilli markaları taşıyan ürünler tespit edildiği halde,… adlı firmanın da gerekçeli karar başlığında katılan olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.