Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/34917 E. 2021/522 K. 26.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/34917
KARAR NO : 2021/522
KARAR TARİHİ : 26.01.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 sayılı Kanuna Aykırılık, Resmi Belgede Sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar Müdafii, Katılan vekili

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ;
I-Sanık … hakkında kurulan 6831 sayılı Kanuna Muhalefet ve Resmi Belgede Sahtecilik suçlarından beraat hükümlerine yönelik olarak yapılan incelemede;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasına “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 1.500 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak kendisini vekille temsil ettiren sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;
1-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlananrak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın Kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında 6831 sayılı Kanun’un 108. maddesine aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;
a-Sanık hakkında 6831 sayılı Kanun’un 108/1 maddesinden cezalandırılması talebi ile dava açılmış olup CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, 6831 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi uygulanarak cezalandırılması,
b-5237 sayılı TCK’nin 52/4. maddesi gereğince adli para cezasının 16 taksitle ödenmesine karar verilmesine karşın hükümde infazda duraksamaya neden olacak biçimde taksit aralığının gösterilmemesi,
c-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.