Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/34333 E. 2020/10254 K. 13.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/34333
KARAR NO : 2020/10254
KARAR TARİHİ : 13.07.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
A) Şikayetçi Gümrük Müdürlüğü vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 5015 sayılı Kanuna göre katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
B)Suça sürüklenen çocuğun temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde 8 yıl olarak düzenlenen olağan dava zamanaşımının aynı Kanun’un 66/2. maddesi gereğince 4 yıl, anılan Kanun’un 67/4. madde uyarınca eklenecek süre ile birlikte olağanüstü zamanaşımın ise 6 yıl olacağı dikkate alınıp suç tarihi ile inceleme tarihi arasında olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş ve suça sürüklenen çocuğun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nin 322. maddesinin verdiği yetkiyle, 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,
C)Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve sanığın temyizinin hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasa’nın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 Sayılı Kanun ile 5015 sayılı Yasa’nın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 Sayılı Yasanın 3/11 ve 3/12. maddeleri kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 ve 3/12. maddeleri ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa’nın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasa’nın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa’nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa’nın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasa’nın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/1 ya da 3/5, 3/10-son cümle, 3/22, 5/2 veyahut aynı Yasanın 3/12. maddesi) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.