Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/33279 E. 2020/18596 K. 09.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/33279
KARAR NO : 2020/18596
KARAR TARİHİ : 09.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık müdafi tarafından verilen 26/05/2015 tarihli dilekçenin eski hale getirme talebini de içerdiği, eski hale getirme talebine ilişkin şartların oluşup oluşmadığının değerlendirerek kabulüne ya da reddine dair karar verme yetkisi Yargıtay ilgili ceza dairesine ait olduğundan Mahkemenin temyiz talebinin ve eski hale getirme talebinin reddine dair 11/06/2015 tarihli ek kararı ile Aksaray Ağır Ceza Mahkemesinin 01/10/2015 tarihli ve 2015/784 D.iş sayılı ek kararı kaldırılarak Mahkemenin 23/03/2015 tarihli asıl kararına yönelik yapılan incelemede;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 14. maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Astsubaylar hariç olmak üzere erata yapılacak tebliğler kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üste yapılır” hükmüne aykırı olarak yokluğunda verilen kararın tebliğ tarihinde asker olmasına rağmen sanığın en son bildirdiği adreste bulunan eşi Emine ÜLGER’e 14/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından, 7201 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca yapılan tebligat işlemi geçersiz olup öğrenme üzerine sanık müdafinin hükmü yasal sürede temyiz ettiğinin kabulü ile yapılan incelemede;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’nun 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, dosya içerisinde KEMTV’nın bulunmadığı nazara alınarak suça konu eşyanın gümrüklenmiş değeri tespit edilmek suretiyle; 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. Maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.