Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/29897 E. 2019/10426 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/29897
KARAR NO : 2019/10426
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’na muhalefet suçlarından sanık …’ın 3628 sayılı Kanun’un 13/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve Adana Çukurova…Mahallesi 21K2 pafta 5059 ada 4 parsel 5. Kat 14 numaralı evin 3628 sayılı Kanun’un 14/1 ve 5237 sayılı Kanun’un 55. maddeleri gereğince müsaderesine dair Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2013 tarihli ve 2011/732 esas, 2013/644 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 16/05/2019 gün ve 94660652-105-01-16260-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/05/2019 gün ve KYB-2019/55243 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanık …’ın duygusal yakınlık kurduğu …’i sevdiği hususunda inandırıp öncelikle kendisi için 25.000,00 Türk lirası kredi çektirdiği ve bu parayı …’den aldığı, aynı günlerde …’yi borçları olduğuna ikna ederek Huzur Evleri Mahallesindeki evini kısa bir süreliğine kendi üzerine yapması için ikna ettiği, 11/08/2011 günü sanığın mağdura ait evi 90.000,00 Türk lirası satış bedeli göstererek tapu sicilinde kendi üzerine geçirdiği, oluşa göre söz konusu dairenin ilk sahibinin … olması ve mülkiyetin hukuka aykırı bir şekilde el değiştirmesi sebebiyle gayrimenkulün satıştan önceki sahibine iadesine karar verilmesi gerektiği, nitekim Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/07/2013 tarihli ve 2012/149 esas, 2013/148 sayılı kararının bu yönde olduğu ve ilamın Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 13/05/2015 tarihli ve 2014/5142 esas, 2015/3156 karar sayılı ilamı ile onandığı, açıklanan sebeplerle, Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesince Adana Çukurova … pafta 5059 ada 4 parsel 5. Kat 14 numaralı evin satıştan önceki sahibine iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve yargılamaya katılma hakkı bulunan kurum olan Maliye ve Hazine Bakanlığının dava ve duruşmadan haberdar edilmeden yargılama sonlandırıldığı gibi, adı geçen kuruma gerekçeli karar tebligatı da yapılmadığı ve bu nedenle kanun yararına bozma istemine konu kararın kesinleşmediği anlaşıldığından,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 03/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.