YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/28812
KARAR NO : 2019/10623
KARAR TARİHİ : 08.07.2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Düşme (Zamanaşamı)
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın, itirazın reddi kararı üzerine kesinleşen ve vekiline tebliğ edilen düzeltme ve cevap metninin yayımlanmasına dair mahkeme kararına uymayarak düzeltme ve cevap metnini yayımlamaması suçundan sanık hakkında düzenlenen 29.07.2010 tarihli iddianame ile açılan kamu davasında, sanığın üzerine atılı suçun 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımına tabi olduğu anlaşılmaktadır. Sanığın duruşmalara gelmemesi, suçun yaptırımının sadece adli para cezası olması ve sanık hakkında bu süreçte bir mahkumiyet hükmü verilmemiş olması karşısında, mahkemece kabulüne karar verilen iddianamenin düzenlendiği 29.07.2010 tarihinin zamanaşımını en son kesen işlem olduğu görülmektedir.
Ancak, devletin yargılama sürecinin, yetkisinin ve dolayısıyla işleyen dava zamanaşımının; 14.06.2016 tarihinde mahkemece 6352 sayılı Kanun gereği verilen “kovuşturmanın ertelenmesi” kararına yapılan itirazın kesin olarak reddedildiği 20.07.2016 tarihinde durduğu, Dairemizin 12.06.2017 tarihinde 2016/15702 E., 2017/5570 K. sayılı kararıyla, yerel mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle suçu basın yoluyla işlenen suç gibi algıladığı gerekçesiyle kanun yararına bozulmasına karar verdiği ve normal şartlarda 29.07.2018 tarihinde dolacak dava zamanaşımının, kanun yararına bozma tarihi olan 12.06.2017 ila kesinleşen itirazın reddi kararı tarihi olan 14.06.2016 tarihleri arasında toplamda 11 ay 28 gün durduğu, bu sürenin 29.07.2018 tarihine eklenmesi halinde dava zamanaşımının henüz dolmamış olacağı anlaşılmakla,
Kanuna aykırı ve katılanın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.