Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/28147 E. 2021/3354 K. 22.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/28147
KARAR NO : 2021/3354
KARAR TARİHİ : 22.03.2021

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçundan sanık …’un anılan Kanun’un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43 ve 52. maddeleri gereğince 1.740,00 Türk lirası adli parası cezası ile cezalandırılmasına dair … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2015 tarihli ve 2014/715 esas, 2015/587 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 01/04/2019 gün ve 94660652-105-06-384-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/04/2019 gün ve KYB-2019/36418 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, müştekinin bilgisi ve rızası olmaksızın sanığın yetkilisi olduğu Malkoçlar İletişim ünvanlı işyerinde müşteki adına 14 adet GSM hattının çıkarıldığı ve temin edilen cep telefonu hattı abonelik sözleşmelerindeki imzaların müştekiye ait olmadığına dair bilirkişi raporu alınması üzerine, sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de; sanığın suçlamayı kabul etmemesi karşısında, söz konusu hatta ilişkin abonelik sözleşmelerindeki imza ve yazıların kime ait olduğunun tespitine yönelik olarak, sanık ve ilgili işyerinde sözleşme tarihinde çalıştığı tespit edilecek kişilerin imza ve yazı örnekleri temin edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve gerekçeli kararda atılı suçu sanığın işlemiş olduğuna dair yeterli delil ve gerekçeye yer verilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nin 43/1. maddesinin “…Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır…” şeklinde olduğu, aynı Kanun’un “Önödeme” başlıklı 75. maddesinde ise adli para cezası maktu ise bu miktarın, değilse aşağı sınırının, soruşturma giderleri ile birlikte, yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödenmesi halinde ilgili hakkında kamu davasının açılmayacağının düzenlendiği cihetle, soruşturma aşamasında, sanığa, her abonelik sözleşmesi ayrı bir eylem kabul edilmek suretiyle hesaplanarak tebliğ edilen önödeme miktarı hatalı olduğundan, yeniden usulüne uygun önödeme teklifinde bulunulmadan karar verilmesinin hatalı olduğu,
Hususunda da kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22/03/2021 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.