Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/27700 E. 2019/10280 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/27700
KARAR NO : 2019/10280
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I)Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 4733 sayılı Kanun kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin hükmü temyize hakkı bulunmadığından Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken CMUK’nin 317. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II)Sanığın hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında bozma öncesi kurulan hükümde sonuç ceza 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesine karşın bozma üzerine 2 yıl 1 ay olarak hükmolunan hapis cezasının sanığın CMUK 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı saklı tutularak 1 yıl üzerinden belirlenen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1)Sanık hakkında kurulan hükümde aleyhe temyiz yasağına ilişkin kuralın uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nin 232/6.maddesine aykırı davranılması,
2)Sanık hakkında bozma öncesi kurulan hükümde, belirlenen adli para cezasının TCK’nin 52/4.maddesi uyarınca 20 eşit taksitte tahsiline karar verilmesi karşısında bozma üzerine 10 eşit taksitte tahsiline karar verilmesi,
3)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca hükmün 5 numaralı fıkrasına “sanık lehine” ibaresinden sonra gelmek üzere “CMUK 326/son gereği” ibaresinin eklenmesi, hükmün 6 numaralı fıkrasından “10 eşit” ibaresinin çıkarılarak yerine “20 eşit” ibaresinin eklenmesi ve hükümden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın çıkartılıp, yerine ”24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresinin yazılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.