Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/27603 E. 2021/2895 K. 11.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/27603
KARAR NO : 2021/2895
KARAR TARİHİ : 11.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın alınan savunmasında, suça konu ürünleri kendisinin satın almadığını, kimin satın aldığını bilmediğini, işyerinde arama yapıldığı sırada cezaevinde olduğunu beyan etmesi ve UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolde sanığın suç tarihinde Gemlik Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan dolayı hükümlü olarak bulunduğunun anlaşılması karşısında; suça konu taklit markalı ürünlerin sanık tarafından satışa arz edildiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığı gözetilerek şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1- Türk Patent ve Marka Kurumundan suça konu ürünler üzerinde kullanılan markanın Resmi Marka Gazetesinde yayınlanma tarihi ile suç tarihinde geçerli bulunup bulunmadığının tespiti açısından marka tescil belgesinin emtia listesi ile birlikte onaylı ve renkli örnekleri getirtilmeden eksik kovuşturma ile karar verilmesi,
2- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
4- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin tutanağın düzenlendiği tarih olan 29/11/2014 yerine 28/11/2014 olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.