Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/24582 E. 2020/17102 K. 25.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/24582
KARAR NO : 2020/17102
KARAR TARİHİ : 25.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet, Nakil Vasıtasının İadesi

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun’un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Suça konu 1.128 karton kaçak sigaranın miktar ve değeri dikkate alınarak belirlenen hapis cezasında alt hadden uzaklaşılarak hakça teşdit yapılması gerektiği gözetilmeden sanık hakkında eksik ceza tayini,

2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-Her ne kadar suçta kullanılan nakil aracının iadesine karar verilmiş ise de, araçta zulanın olması, anahtarla çalıştırılan bir aracın malikinin rızası dışında kullanılmasının mümkün bulunmadığı, aracın çalındığına dair resmi makamlara müracaatın olmadığı, aracın önemli sayılabilecek ve taşıma kapasitesinin ağırlıklı bölümünü oluşturacak miktarda eşyanın naklinde kullanıldığı ayrıca dava konusu eşyanın değeri ve nakil vasıtasının değeri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve bu nedenle TCK’nin 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı bir yanın bulunmadığı bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu nakli vasıtasının müsaderesi yerine, yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.