Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/19573 E. 2019/10089 K. 26.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/19573
KARAR NO : 2019/10089
KARAR TARİHİ : 26.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Gıyabi kararın sanık …’un eşi olduğu belirtilen Sezer Karabulut’a 21/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de, sanık müdafiinin, sanığın, eşinin isminin … olduğunu, tebligatın sanığın eşine yapılmayıp bir başka kişiye yapıldığını belirttiği ve aile nufus kaydının da bu hususu doğruladığı cihetle, yapılan tebligatın geçersiz olduğu anlaşılmakla, sanık müdafisinin eski hale getirme istemi yerinde görülüp, öğrenme üzerine yapılan temyizin süresinde olduğu kabul edilerek ve Yerel Mahkemenin 23/01/2015 gün ve 2013/ 589 Esas – 2014/ 420 Karar sayılı ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2- Atılı suçun tarihi ve niteliğine göre suçtan zarar görmeyen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
3- Suça konu sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sanığın sebep olmadığı keşif giderinin sanığa yükletilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragraf çıkartılıp, yerine ”24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılması, hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmından ”ve TAPDK” ibaresinin çıkarılması, yargılama giderine ilişkin kısım çıkarılarak yerine ”Toplam 24 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline” ibaresinin yazılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.