Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/19460 E. 2019/6788 K. 04.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/19460
KARAR NO : 2019/6788
KARAR TARİHİ : 04.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Suç tarihi itibariyle sanıktan ele geçirilen gümrük kaçağı sigara yönünden 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesi uyarınca ceza tayini gerekirken yazılı şekilde 5607 sayılı Kanun’un 3/10. maddesi uyarınca hüküm tesisi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1)5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesinde “hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında, mahkemece infazı da kısıtlayacak şekilde “denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi durumunda ertelenen cezanın infaz kurumunda çektirileceğinin ihtarına” karar verilmesi,
2)Kasıtlı suçtan uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluğunun uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Davaya konu gümrük kaçağı sigaralar hakkında 16.04.2013 günü tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümden TCK’nun 51/7. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak yerine TCK’nun 51/7. maddesi uyarınca “Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceğinin ihtarına” ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasına “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan erteli kısa süreli olmayan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi ve dava konusu eşyanın müsaderesine ilişkin 8 numaralı fıkranın hükümden çıkartılarak yerine “Dava konusu gümrük kaçağı eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi maddesi uyarınca müsaderesine” bendinin eklenmesi suretiyle başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.