YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12954
KARAR NO : 2019/9972
KARAR TARİHİ : 25.06.2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık … hakkında, 02.04.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kurulan 2013/2010 E sayılı hükmün, 12.04.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kurulan 2013/2052 E sayılı hükmün kesinleşmiş olması ve 08.05.2013 tarihinde işlediği yine aynı suç nedeni ile Adana 18.Asliye Ceza Mahkemesi’nce kurulan 2013/509 sayılı hükmün dairemizce incelenerek 18.06.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmiş olması karşısında,
Yine UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık … hakkında, 08.05.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kurulan 2013/2055 E sayılı hükmünün temyizen incelenmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’nda 2015/374231 tebliğname numarası ile kayıtlı olması, 25.05.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kurulan 2013/2051 E sayılı hükmün kesinleşmiş olması karşısında,
Kesinleşen hükümler dosya arasına getirilip incelenerek, bozulmasına karar verilen Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/509 E sayılı davası ile iş bu dava birleştirilerek, Yargıtay Cumuriyet Savcılığında incelemede olan dosyanın ise akıbetinin araştırılarak mümkün olması halinde iş bu dava ile birleştirilerek; aksi halde anılan dosyanın dosya arasına alınarak suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2-Gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin sevk maddesi olarak TCK’nin 52/2. maddesi yerine TCK’nin 50/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-Açılan davanın niteliğine göre, suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan TAPDK lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
4- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.