Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/12822 E. 2019/10389 K. 02.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12822
KARAR NO : 2019/10389
KARAR TARİHİ : 02.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içerine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarla ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
I- Gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin sevk maddesi olarak TCK’nin 52/2. maddesi yerine TCK’nin 50/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
II- a-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan TAPDK’nin katılan olarak kabul edilmesi,
b-TAPDK’nin da Gümrük İdaresi ile birlikte davaya katılan olarak kabul edildiği halde vekalet ücretinin hangi kurum lehine takdir edildiğinin belirtilmemesi,
III- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
IV- Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CUMK’nin 322. maddesi uyarınca,
1-Hükmün 4. fıkrasında yer alan ”TCK’nin 50/1. maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine ”TCK’nin 52/2. maddesi” ibaresinin eklenmesi,
2- Suçtan zarar görmeyen TAPDK’nin katılmasına ilişkin kararın kaldırılarak, hükmün vekalet ücretine ilişkin fıkrasına “katılan” ibaresinden sonra gelmek üzere “Gümrük İdaresi” ibaresinin eklenmesi,
3- Hükümden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine “24/l1/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılması,
4- Hükmün müsadereye ilişkin fıkrasından “ve tasfiyesine” ibaresinin çıkartılması geri kalan kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.