Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2019/11537 E. 2021/5085 K. 29.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/11537
KARAR NO : 2021/5085
KARAR TARİHİ : 29.04.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın temyiz dilekçesine ekli Merzifon Askeri Hastanesinden alınan 25.12.2007 tarihli sağlık raporuna göre sanığın insiyatif kullanamadığı, öz bakımını yapmakta zorlandığı, ailesinin bakımına ihtiyaç duyduğu belirtilerek “oligofrenik zeminde uyum bozukluğu” tanısı almış olması karşısında suç tarihinde, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyen akıl hastalığının bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas kurulundan veya Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden rapor aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini ve takdirinin gerekmesi,
Kabule göre ise ;
1-Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun’un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan TAPDK’nin katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmolunması ,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.