Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/8082 E. 2018/13533 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8082
KARAR NO : 2018/13533
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık …’ın, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Kayseri 4. İcra Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/1260 Esas, 2017/1459 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kayseri 1. İcra Ceza Mahkemesinin 22/01/2018 tarihli ve 2018/28 Değişik İş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 15/11/2018 gün ve 94660652-105-38-9421-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2018 gün ve KYB.2018/94224 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği ancak, borçludan taahhüdün alındığı 16/03/2017 tarihli haciz tutanağında işlemiş geçmiş faiz olarak 400,65 Türk lirası, geçmiş faiz olarak da 168,18 Türk lirası belirtilmesine karşın, taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faize ilişkin bir açıklama olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işlemiş ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu görüldüğünden taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Borçlu …’ın 16.03.2017 tarihli ödeme taahhüdü incelendiğinde, vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunan alacaklı vekilinin taksitler arasındaki işleyecek faizi istemediğini beyan ettiği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 20/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.