Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/8073 E. 2018/13169 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8073
KARAR NO : 2018/13169
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık …’ün, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin Eskişehir 1. İcra Ceza Mahkemesinin 20/06/2018 tarihli ve 2018/151 esas, 2018/339 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Eskişehir 2. İcra Ceza Mahkemesinin 19/07/2018 tarihli ve 2018/79 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 14/11/2018 gün ve 94660652-105-26-11560-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/11/2018 gün ve KYB.2018/92475 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 22/07/2016 tarihli taahhütnamede, sanığın, borcun 29.660,00 Türk liralık kısmı için ödeme taahhüdünde bulunduğu, oysa dosya borcunun toplam 32.943,09 Türk lirası olarak hesaplandığı, söz konusu taahhüdün kısmî taahhüt olduğu, alacaklı vekilinin alacağın hangi kısmından vazgeçtiğinin taahhütte açıkça belirtilmediği, bu sebeple taahhüdün geçersiz olduğu ve atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Borçlu sanık hakkında Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2016/6876 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibi sırasında, 22/07/2016 tarihli borç ödeme taahhütnamesi ile sanığın, borcun taksitler halinde 29.660 Türk liralık kısmı için ödeme taahhüdünde bulunduğu, toplam borcun 32.943,09 TL olarak hesaplandığı, söz konusu taahhüdün kısmi taahhüt olduğu, alacaklı vekilinin borçlunun vermiş olduğu taahhüdü kabul ettiği nazara alındığında, taahhüt edilen alacak miktarı hususunda taraf iradelerinin birleştiği, icap ve kabulden oluşan ödeme anlaşmasının gerçekleştiği, bu sebeple taahhüdün geçerli olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 12/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.