Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/7952 E. 2018/12830 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7952
KARAR NO : 2018/12830
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

Borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda beraatine dair Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2017 tarihli ve 2017/66 Esas, 2017/162 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2017 tarihli ve 2018/2 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 08/11/2018 gün ve 94660652-105-35-7799-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/11/2018 gün ve KYB.2018/92091 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
“Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 09/06/2016 tarihli ve 2016/3298 Esas, 2016/19382 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 583/1. maddesinde yer alan “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, sanığın Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2016/1827 esas sayılı dosyasında borçlu …’a ait borca icra kefili olduğuna dair 15/06/2016 tarihli tutanakta yapılan incelemede, sanığın imzası ve “okudum anladım kabul ediyorum” ibaresi haricinde borcu üstlendiğine ilişkin kefalet tutanağında kendi el yazısı ile yazılmış başkaca bir ibarenin bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma isteminde şikayetle ilgisi bulunmayan Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2016/1827 Esas sayılı dosyası belirtilmişse de bu husus yazım hatası olarak kabul edilmiş,
Şikayete konu Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2015/3231 (eski esas: 2011/1089) esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde, sanık …’ın borçlu …’a ait borca ilişkin 26.08.2011 tarihli kefaletinin düzenleme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu hükümlerine göre geçerli olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 05/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.