YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7286
KARAR NO : 2018/13354
KARAR TARİHİ : 18.12.2018
2004 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davalı … Belediye Başkanlığı hakkında yapılan yargılama sonunda davacının davasının tüm istemlerinin ve davalının kötü niyet tazminat isteminin REDDİNE dair Çermik İcra Hukuk Mahkemesinin 26/05/2015 tarih, 2012/23 Esas, 2015/4 Karar sayılı hükümler davacı vekili tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 01.02.2017 gün ve 2016/8738 Esas, 2017/700 Karar sayılı kararıyla;
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz istemine konu hükümlerin İcra Hukuk Mahkemesi sıfatıyla verildiği, İİK’nın 363. maddesine göre icra hukuk temyiz yoluna başvuru süresinin kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 10 gün olduğu, şikayetçi vekiline kararın 26/05/2015 tarihinde tefhim edildiği, şikayetçi vekilinin süresinden sonra 24/07/2015 tarihinde hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından temyiz isteminin tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, oy birliğiyle karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/10/2018 gün ve KD-2018/78272 sayılı yazısı ile;
Şikayetçi … vekili Avukat …’ın 04.10.2012 günlü şikayet dilekçesi üzerine yapılan yargılama sonucunda 26.05.2015 günlü son oturumda davacının tüm istemlerinin reddine karar verilmiştir. Hükmün tefhim edildiği son oturumda şikayetçi vekili Avukat … hazır bulunmuş ve yüze karşı verilen hükmü de yasal süresi içerisinde “02.06.2015 günlü süre tutum dilekçesi” ile temyiz etmiştir. Gerekçeli karar şikayetçi vekiline 13.07.2015 günü tebliğ edilmiş, aynı vekil tarafından 24.07.2015 günlü gerekçeli temyiz dilekçesi sunulmuştur. Bu durumda, İcra Mahkemesince verilen kararın, şikayetçi (davacı) vekiline 26.05.2015 günlü duruşmada tefhim edildiği, şikayetçi vekilinin İİK’nun 363. maddesi uyarınca yasal 10 günlük süre içerisinde hükmü 02.06.2015 günlü süre tutum dilekçesi ile temyiz ettiği anlaşıldığından Özel Dairece işin esasına girilip bir karar verilmesi yerine temyiz isteminin süresinden sonra yapılmış olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan nedenlerle :
02.07.2012 tarih, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile değişik CMK’nun 308. maddesi uyarınca İTİRAZIN KABULÜ ile Yüksek Dairenizin 01.02.2017 gün, 2016/8738 Esas, 2017/700 Karar sayılı temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin kararı kaldırılıp işin esası yönünden inceleme yapılması,
İtirazımızın kabul edilmemesi halinde 5271 sayılı CMK’nun 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile değişik 308. maddesi uyarınca dosyanın Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: 1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/10/2018 gün ve KD-2018/78272 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK’nun 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
2- Dairemizin 01/02/2017 gün, 2016/8738 Esas, 2017/700 Karar sayılı temyiz isteğinin reddine dair karar kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1- İİK’nun 338. maddesine aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Şikayetçi vekilinin, hükümden sonra 06/02/2018 havale tarihli dilekçesiyle şikayetten vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki davanın şikayetten vazgeçme nedeniyle İİK’nın 354. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
2- Tazminat istemine yönelik kurulan hükme yönelik yapılan incelemede ise;
Tazminat talebinin reddine yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 18/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.