Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/6849 E. 2018/11135 K. 31.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6849
KARAR NO : 2018/11135
KARAR TARİHİ : 31.10.2018

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/01/2018 tarihli ve 2017/5767 soruşturma, 2018/75 Esas, 2018/74 Karar sayılı iddianamenin iadesine dair Çerkezköy 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2018 tarihli ve 2018/8 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/03/2018 tarihli ve 2018/179 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 24/09/2018 gün ve 94660652-105-59-8576-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/10/2018 gün ve 2018/80692 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 04/06/2018 tarihli ve 2018/3270 Esas, 2018/6784 Karar sayılı ilamında yer alan “1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun “Firar ve cezası” başlıklı 66/1-a maddesinde yer alan “1) Aşağıda yazılı askeri şahıslar bir yıldan üç yıla kadar hapsolunur: a) Kıt’asından veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak altı günden fazla uzaklaşanlar…” şeklindeki düzenleme karşısında, dosya kapsamında şüphelinin dönmesi gereken 25/05/2016 tarihinden itibaren altı gün sayılması sonucu temadinin o tarihte kesildiği dolayısıyla suçun da o tarihte işlendiği kabul edilerek iddianamenin düzenlendiği.. iddianamenin kabul edilmesi suretiyle kamu davasının açılıp görülmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediği..” şeklindeki açıklama karşısında, somut olayda şüphelinin dönmesi gereken 27/04/2008 tarihinden itibaren altı gün sayılması sonucu temadinin o tarihte kesildiği dolayısıyla suçun da o tarihte işlendiği kabul edilerek iddianamenin düzenlendiği nazara alındığında, iddianamenin kabul edilmesi suretiyle kamu davasının açılıp görülmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Şüpheliye yüklenen suç açısından temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi için yakalama veya teslim olma tarihini gösteren belgenin ya da askerliğe elverişsiz olduğuna dair raporun aslının veya onaylı örneğinin soruşturma dosyasında bulunmasının gerektiği, kesintinin sona erdiği tarihin tespiti ve buna dair delillerin toplanması gibi hususların firar ve izin tecavüzü gibi mütemadi suçlarda sübut ve uygulamaya doğrudan etkili olmaları ve mevcut soruşturma dosyasında bu hususlara ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının anlaşılması karşısında;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu gerekçeyle yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 31/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.