Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/6839 E. 2018/11964 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6839
KARAR NO : 2018/11964
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık …’in 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddeleri gereğince 6.400,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Konya 3. İcra Ceza Mahkemesinin 10/10/2017 tarihli ve 2016/1316 esas, 2017/1100 karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, infaz savcılığı tarafından 5941 sayılı Kanun’un 5/1. fıkra 2. cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi üzerine oluşan tereddüdün giderilmesi talebi üzerine, cezanın aynen infazına ilişkin Konya 3. İcra Ceza Mahkemesinin 02/02/2018 tarihli ve 2016/1316 esas, 2017/1100 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair mercii Konya 4. İcra Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2018/38 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 02/10/2018 gün ve 10625 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2018 gün ve KYB. 2018-81720 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun’un 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” şeklindeki ibarenin iptal edildiği,
Her ne kadar 1982 Anayasasının 153/5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği belirtilmiş ise de; söz konusu iptal kararının sanık lehine bir durum ortaya çıkardığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesinde, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, sanığın hukukî durumun yeniden değerlendirilerek lehe olan, söz konusu iptal kararı sonrası yürürlük kazanan 5941 sayılı Kanun’un 5/1. maddesinde yer alan, “(Değişik: 15/07/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz.” hükmü gereğince sanık lehine bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Her ne kadar kanun yararına bozma talebine konu dosyada, sanığın mahkemece neticeten 6.400,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırıldığı belirtilmiş ise de, Konya 3. İcra Ceza Mahkemesinin 10/10/2017 tarihli ve 2016/1316 esas, 2017/1100 sayılı kararı ile sanık …’in 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddeleri gereğince neticeten 6.474,12 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırıldığı görülmekle, bu doğrultuda yapılan incelemede;
10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun’un 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” şeklindeki ibarenin iptal edilmiş olması karşısında, takdiren hükmedilen gün adli para cezası gerekçesinde iptal edilen ibareye yer verilmesi ile hükmün “1-c” fıkrasında da aynı ibareye yer verilmek ve neticeten takdir edilen adli para cezasına ticari temerrüt faizi, takip ve yargılama gideri toplamları da eklenmek suretiyle fazladan adli para cezasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Konya 4. İcra Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2018/38 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gereği yeniden uygulama yapılarak, Konya 3. İcra Ceza Mahkemesinin 10/10/2017 tarihli ve 2016/1316 esas, 2017/1100 sayılı asıl kararındaki hükümden, sanık hakkında neticeten takdir edilen adli para cezasına ticari temerrüt faizi, takip ve yargılama gideri toplamlarının da eklendiği “(1-c) fıkrasının tamamen, “1-a” fıkrasından ise yalnızca parantez içerisinde yazılı Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilen ibarenin çıkarılmasına, infazın 6.400,00 TL üzerinden yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, 19/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.