Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/6573 E. 2018/12601 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6573
KARAR NO : 2018/12601
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Dosyadaki delillere göre sanığın hizmet üretmek suretiyle katılanın marka hakkına tecavüz ettiği ve 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılmadan önce de, üreticiler yönünden etkin pişmanlık hükmünün uygulanma olanağı bulunmadığı, bu eylemin suç tarihi itibariyle de uzlaşmaya tabi olduğu ve soruşturma aşamasında sanığın kabul etmemesi nedeniyle uzlaşmanın sağlanamadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki uzlaştırmanın usulüne uygun yapılmadığı yönünde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan, 28.01.2009 tarih ve 27124 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5833 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A-1. maddesinde düzenlenen ceza süresi yönünden, 10.01.2017 tarih ve 29944 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda sanık lehine değişiklik yapılmadığı ve dolayısıyla 5237 sayılı TCK’nun 7/2. maddesinde hüküm altına alınan “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” şeklindeki düzenlemenin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden; sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 30/1. maddesi uygulanmak suretiyle hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Gerekçeli karar başlığında karar tarihinin 01.03.2018 yerine 09.02.2012 olarak yazılması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.