Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/6508 E. 2018/11287 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6508
KARAR NO : 2018/11287
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

237 sayılı Taşıt Kanunu’na muhalefet etmek suçundan sanık …’in, anılan Kanun’un 16 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2018 tarihli ve 2016/843 esas, 2018/291 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/07/2018 tarihli ve 2018/1341 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 14/09/2018 gün ve 11998 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2018 gün ve KYB.2018/76871 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1-Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2018 tarihli kararına karşı sanık müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine mercii tarafından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinde belirtilen koşulların mevcut bulunduğundan bahisle itirazın reddine karar verilmiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarihli ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararı ile itiraz merciinin sadece şekli olarak değil, hem maddi olay, hem de hukuki yönden inceleme yapabileceği yönündeki kararı nazara alındığında, itiraz mercii Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanığın esasa yönelik itirazları konusunda da inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin koşulların var olup olmadığı yönünden değerlendirme yapılarak itirazın reddine karar verilmesinde,
Kabule göre de,
2-4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 13. maddesinde yer alan “Davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme, genel hükümlere göre yetkili ve görevli mahkemedir. Ancak Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, müsteşarlar ve valiler için yetkili ve görevli mahkeme Yargıtayın ilgili ceza dairesi, kaymakamlar için ise il ağır ceza mahkemesidir.” hükmü nazara alındığında, hakkında soruşturma Muğla Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü’nün 03/06/2016 tarihli ve 27 sayılı 4483 sayılı Kanun’un 6. maddesine göre verilen soruşturma izni üzerine yapılan soruşturma sonucunda görevli mahkemenin Muğla Ağır Ceza Mahkemesi olduğu gözetilmeksizin yargılamaya devamla yazı şekilde karar verilmesinde;
3-237 Sayılı Taşıt Kanunu”nun 7/3. maddesinde yer alan ; “Bu taşıtlar münhasıran resmi hizmetin ifasında kullanılmak üzere daire veya kurumlarının sorumlu makamlarınca tevzii ve tahsis olunurlar” şeklindeki, 7/4. maddesinde yer alan “şehir ve kasabalarla, demiryolları istasyonlarında ve gündelik muayyen tarifelerle işleyen Devlete, Belediyelere ait taşıt güzergahından uzak bulunan mevkiilerdeki teşkilat ve iş yerlerinde devamını veya geçici olarak görevli memur, subay ve hizmetlileri ve bu mevkiide oturan ailesi efradını ve okula giden çocuklarını oranın bağlı bulunduğu şehir ve kasabaya veya en yakın muayyen tarifeli taşıt güzergahına götürüp getirmek için birinci fıkrada yazılı taşıtlardan tahsis edilebilir” şeklindeki, 5442 sayılı İller İdaresi Kanunu’nun “İlçe İdaresi ve Teşkilatı” başlıklı 27. maddesinde yer alan; “İlçe Genel İdaresinin Başı ve Mercii Kaymakamdır”, ve aynı Kanun’un “Kaymakamların Hukuki Durumları Görev ve Yetkileri” başlıklı 31. maddesinin (A) fıkrasında yer alan “Kaymakam, Kanun, Tüzük, Yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanının uygulanmasını sağlar ve bunların verdiği yetkileri kullanır ve ödevleri yerine getirir” şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde; Seydikemer Kaymakamlığı emrinde yer alan tek tahsisli aracın İçişleri Bakanlığı tarafından hizmet alımı suretiyle 237 sayılı Taşıt Kanunu’nun 6. maddesine dayanak teşkil eden ekli 2 cetvelinde belirtilen ve Başbakanlık Genelgesi kapsamında kaymakamlık hizmetlerinde kullanılmak üzere havuza alınan suça konu binek tipi araç olduğu, sanık …’in Seydikemer Kaymakamı sıfatıyla ilçe genel idaresinin başı ve mercii olarak kendisine verilen yetkiyi kullanmak suretiyle anılan kanunun 7. maddesinin 4. fıkrası kapsamında şifai (tahsisin yazılı olması gerektiğine ilişkin bir ibarenin yasada bulunmadığı) olarak verdiği talimat üzerine, kanunun da cevaz verdiği durumlardan olan okula servis ve dolmuş olmaması nedenleriyle çocuklarını evden aldırarak okula, okuldan aldırarak eve götürülmesini sağlamasının, sanık …’in üzerine atılı Taşıt Kanununa Muhalefet suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma isteminin (2) no’lu nedeni yönünden yapılan incelemede;
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un, “Yetkili ve görevli mahkeme” başlıklı 13. maddesi, ” Davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme, genel hükümlere göre yetkili ve görevli mahkemedir. Ancak Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Bakan yardımcıları ve valiler için yetkili ve görevli mahkeme Yargıtayın ilgili ceza dairesi, kaymakamlar için ise il ağır ceza mahkemesidir.” hükmünü amirdir.
Suç tarihinde Seydikemer ilçesi kaymakamı olarak görev yapmakta olan sanık hakkında 237 sayılı Taşıt Kanunu’na muhalefet etmek suçundan açılan kamu davasının 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 13. maddesi uyarınca il ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiği halde, Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2018 tarihli ve 2016/843 esas, 2018/291 sayılı kararı ile sanığın 237 sayılı Taşıt Kanunu 16 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi ve bu karara karşı yapılan itirazın, “Asliye Ceza Mahkemesinin davaya bakmakta görevli olmadığı” gerekçesi ile kabulüne dair karar verilmesi gerekirken, itirazın reddine dair verilen Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/07/2018 tarihli ve 2018/1341 değişik iş sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/07/2018 tarihli ve 2018/1341 değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, bozma sebebine göre kanun yararına bozma isteminin (1) ve (3) no’lu nedenleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 05/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.