Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/6377 E. 2018/13333 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6377
KARAR NO : 2018/13333
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 3628 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dairemizin 28/12/2016 tarihli, 2016/12951 E. – 2016/24035 K. sayılı bozma ilamında;
Sanık …’nın taşınmaz alım satımı ve komisyonculuğu işi ile iştigal ettiği, sanık …’ın Ankara Yenimahalle Belediye Başkanlığına seçilmesinden sonra arsa almak istediğini o dönemde imar müdürlüğü yapan tanık …’ın aracılığı ile sanık …’a ilettiği ve bu amaçla buluşup görüşmelerinin akabinde, tanıklardan … isimli kişinin arazisini almak üzere sanık …’in önce 1.149.000 TL, daha sonra ise 1.080.000 TL nakit parayı sanık …’ın bürosuna çalışanı aracılığı ile bıraktığı, bu paralar karşılığında ise sanık … tarafından alacaklı hanesi boş bırakılmak üzere teminat senedi düzenlenip sanık …’e verildiği, tanık …’a ait Balıkuyumcu 1373 parseldeki arazinin sanık …’ın aracılığı ve sanık …’in verdiği paralar ile 1.149.000 TL’ye satın alındığı, sanık … adına alınan taşınmazın tapu kaydının ise sanık … adına yapıldığı, sanık …’ın sanık … adına aldığı ancak kendi üzerine kaydını yaptırdığı … Köyü … parselde kayıtlı taşınmazı, sanık …’in belediye başkanlığı seçimlerini kaybetmesinden sonra sanık …’a devrini sağlayarak aralarındaki ilişkinin tasfiye edilmeye çalışıldığı, sanık …’ın Cumhuriyet Savcısı huzurunda verdiği ve sanık … ile aralarındaki ilişki süresince alınan ve satılan arazilerin ada parsel numaraları ve değerlerine, ödenen paralara ilişkin olayların gelişimi ile uyumlu ayrıntılı beyanı, tanık …’ın aşamalarda o dönem belediye başkanlığı yapan sanık …’in Balıkuyumcu, Aşağıyurtçu ve … bölgelerinden arsa baktığını sanık …’a söylediğini, bunun üzerine de Balıkuyumcu’daki bir arsanın alımı için 1.149.000-1.200.000 TL civarında bir parayı sanık …’in sanık …’a gönderdiğini ve Hasan’ın da bunun karşılığında senet düzenlediğini, kendisinin de bu senedi sanık …’e ulaştırdığını, bunun dışında da sanıklar … ve … arasında başka taşınmazlar için de alım satım ilişkisi olduğuna yönelik sanık …’ın ifadesiyle uyumlu beyanı, arsa sahibi olan tanık …’ın sanık …’ın
kendisine bu arazinin çok önemli bir kişi üzerine alınacağını söylediğine dair beyanları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ilişkinin netlik kazandığı, tanık Sadık’ın taraflarla arasında bir husumeti ya da iftira atmasını gerektirecek bir iddia ya da delilin dosyaya yansımadığı, tanık …’nun Cumhuriyet Savcısı huzurundaki beyanında sanıklar Ahmet ile Hasan arasındaki ilişkiyi samimi bir şekilde anlattığı ve tapu kayıtlarında … adına kayıtlı görünen arazinin aslında sanık … adına alındığını bildiğine dair tereddüte mahal bırakmayacak beyanı, yine tanıklardan Metin Duyar’ın sanık …’in bizzat kendisine …’un arkadaşı olduğu ve bu nedenle tapuların onun adına devredilmesini ofiste söylediği şeklindeki beyan ile diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanıklardan …’ın kaynağı belli olmayan toplamda 2.229.000 TL karşılığında başkalarının adına taşınmazlar satın alarak üzerine atılı haksız mal edinme suçunu işlediği, diğer sanıklar …, … ve …’ın ise TCK’nun 39. maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla suça iştirak ettikleri anlaşılmakla sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmaları yerine yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle beraatlerine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hükümlerin bozulması üzerine, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma gerekçesine yanlış anlam verilmek suretiyle yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle sanıkların beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile katılan kurum vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.