Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/5960 E. 2018/12042 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5960
KARAR NO : 2018/12042
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanığa ait 07/07/2015 tarihli SGK hizmet döküm cetvelinde, mal beyanında bulunma tarihi olan 23/01/2015 tarihinde sanığın “1130028” kurum numaralı iş yerinde çalıştığı, ilgili 887415313.11.2014 ve 885617905.02.2015 numaralı sigortalı işten ayrılış bildirgelerinde ilgili kurum numarasının, kendisine gönderilen maaş haczi müzekkeresine 02/03/2015 tarihinde olumsuz cevap veren Mekanik Taahhüt Grubu İnşaat Sanayi ve Turizm Ticaret Limited Şirketine ait olduğu, 23/01/2015 tarihli mal beyanı dilekçesinde “Bandırma Bagfaş taşeron mekanik şirketinde asgari ücretle çalışıyorum.” şeklinde beyanda bulunulduğu gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kabule göre de;
1- 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 354. maddesinin aynı Kanun’un 338/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu’nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2- Sanık hakkında kasıtlı suçtan mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluğunun uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.