Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/5640 E. 2018/11988 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5640
KARAR NO : 2018/11988
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılan tüzel kişi adına bir borç doğmadığının ve şirketin suçtan doğrudan zarar görmediğinin dosyadan anlaşılması karşısında şikayetçi şirketin katılan sıfatı kazanamayacağı yönündeki tebliğnamede yer alan düşünceye; … A.Ş.’nin bilgisi ve rızası dışında suç tarihinde (31.08.2013) çıkartılan ve kullanıma açılan iki adet abonelik sözleşmesi sonucunda işletmeci (operatör) şirket Avea (Türk Telekom) A.Ş. tarafından 30.11.2013 tarihinde (Kasım 2013 dönemi) son ödeme tarihi 23.12.2013 olarak düzenlenen 173,60 ve 172,98 TL bedelli iki adet faturanın katılan tüzel kişiye tebliğ edilmesi, bu faturalar nedeniyle katılan şirketin fatura borcu dışında başkaca vekalet ücreti, dava ve takip masraflarının ortaya çıkması, katılma hakkının 5271 sayılı CMK’nun 237. maddesine göre “suçtan zarar gören gerçek veya tüzel kişilerce, kovuşturmanın her aşamasında hüküm verilinceye kadar” talep edilebileceği, somut uyuşmazlıkta suçun işlendiği anda veya devamında suçtan zarar gördüğü anlaşılan tüzel kişinin katılma hakkının bulunması, keza 5271 sayılı CMK’nun “katılmanın hükümsüz kalması” başlıklı 243. maddesinde, katılanın ancak “vazgeçmesi veya ölmesi halinde” katılmanın hükümsüz kalacağının düzenlenmiş olması, suçun işlenmesi sırasında suçtan zarar gören gerçek veya tüzel kişinin suça ilişkin eylem nedeniyle gerçekleşen maddi zararının karşılanmasıyla tahakkuk ettirilen fatura veya alacak kalemlerinin bulunmadığının beyan edilmesi gibi nedenlerin katılma kararını hükümsüz kılmayacağı gibi yine CMK’nun 242. maddesine göre tüzel kişi katılanın bağımsız olarak temyiz yoluna başvurabileceği gerekçesiyle iştirak edilmemiştir.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE usul ve yasaya uygun olan HÜKMÜN ONANMASINA, 19/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.