Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/4808 E. 2019/528 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4808
KARAR NO : 2019/528
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması suçundan sanık ….. hakkında yapılan yargılama sonunda, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 1/1-b maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesine dair ….2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/10/2012 tarihli ve 2011/440 esas, 2012/295 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin ….2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2015/64 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı’nın 25/07/2018 gün ve 5487 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/08/2018 gün ve KYB. 2018/67412 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 5187 sayılı Kanun’un 18/1. maddesindeki kesinleşmiş mahkeme (hakim) kararına rağmen cevap ve düzetmenin yayımlanmaması suçunun 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinde yer alan “….sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenen…” suçlardan olmadığının anlaşılması karşısında, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
6352 sayılı kanunun “Dava ve cezaların ertelenmesi” başlıklı geçici 1. maddesi;
“…(1) 31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;
a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171’inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,
b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,
c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine,
karar verilir…” hükmüyle basın ve yayın yoluyla veya düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenen suçları düzenleme atına almıştır.
5187 Sayılı Basın Kanunu’nun “dava süreleri” başlıklı 26. maddesinde; “…Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının bir muhakeme şartı olarak, günlük süreli yayınlar yönünden dört ay, diğer basılmış eserler yönünden altı ay içinde açılması zorunludur…” şeklindeki düzenlemeyle, “basılmış eserler yoluyla işlenen” veya “bu kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili” deyimleriyle, düzeltme metninin yayınlanmaması şeklinde gerçekleşen adı geçen Kanun’un 18. maddesindeki suçun basın yayın yoluyla gerçekleşen suç deyiminden farklı bir tanımı olduğunu düzenleme altına almıştır.
Keza Dairemizin 25/02/2016 tarihli, 2015/13193 E.-2016/2673 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; “…5187 sayılı Kanun’un 18/1. maddesindeki kesinleşmiş mahkeme (hakim) kararına rağmen cevap ve düzetmenin yayımlanmaması suçunun 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinde yer alan “..sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenen…” suçlardan olmadığı…” değerlendirilmektedir.
Kanun yararına bozmaya konu dosyada; sanığın üzerine atılı suç 5187 sayılı Kanun’un 18/1. maddesinde yer alan “Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması” suçudur. Sanık hakkında atılı suçtan dolayı yapılan yargılama sonucu ….2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/10/2012 tarihli 2011/440 E.-2012/295 K. sayılı kararıyla 6352 sayılı Kanun gereği “kovuşturmanın ertelenmesine” karar verildiği, karara karşı temyiz yolu açık yazıldığı için, katılanın mahkemeye sunduğu temyiz talepli dilekçesinin, inceleme sonucu Yargıtay 7. Ceza Dairesince alınan 03.12.2014 tarihli kararla, yerel mahkemece verilen karara karşı ancak “itiraz” Kanun yoluna gidilebileceğinden bahisle, merci tarafından incelenmek üzere tevdiine karar verildiği, o tarihte itiraz mercii ….2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2015 tarihli 2015/64 D.iş. sayılı kararında, itirazın kabulüyle kovuşturmanın ertelenmesi kararının kaldırılması gerekirken, atılı suçun basın yoluyla işlenen bir suç olduğu, bu nedenle 6352 sayılı Kanun kapsamında olduğu değerlendirilerek itirazın reddine karar verildiği anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, ….2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.02.2015 tarihli 2015/64 D.iş. sayılı kararının CMK’nun 309/4-a. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin, kararı veren mahkeme tarafından, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yerine getirilmesine, 21.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.