Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/4472 E. 2018/12047 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4472
KARAR NO : 2018/12047
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

Ticareti usûlüne aykırı terk etmek suçundan sanık …’ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 337/a ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/1-a. maddeleri gereğince 1.800,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Konya 2. İcra Ceza Mahkemesinin 06/12/2016 tarihli ve 2016/434 Esas, 2016/943 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 18/06/2018 gün ve 94660652-105-42-5172-2018-Kyb sayılı yazılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/06/2018 gün ve KYB.2018/55552 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 04/05/2017 tarihli ve 2015/17986 Esas, 2017/4211 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, somut olayda sanığın üzerine atılı ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunun, 2004 sayılı Kanun’un 354. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tâbi olduğu, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen “…etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar…” kısmının madde metninden çıkarılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tâbi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı ve böylece sanığın üzerine atılı ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunun uzlaştırma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, hükmün infazının durdurularak, 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozulması talep edilen mahkumiyet hükmü incelendiğinde, her ne kadar hakkında hüküm kurulan kişinin sanık … olduğu anlaşılmış ise de dosya ile ilgisi olmayan … isimli kişi hakkında kanun yararına bozma yoluna gidildiği anlaşılmış olup bu husus yazım hatası olarak değerlendirildiğinden sonuca etkili görülmemiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Konya 2. İcra Ceza Mahkemesinin 06/12/2016 tarihli ve 2016/434 Esas, 2016/943 Karar sayılı kararının CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 20/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.