Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/3411 E. 2019/7038 K. 10.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3411
KARAR NO : 2019/7038
KARAR TARİHİ : 10.04.2019

Görevi kötüye kullanma suçundan şüpheliler …,ve Sivas … Bankası Girişimci Şubesi Müdürlüğü görevlileri haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/07/2017 tarihli ve 2017/2122 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Sivas Sulh Ceza Hakimliğinin 17/10/2017 tarihli ve 2017/5330 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 04/01/2018 gün ve 94660652-105-58-12412-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2018 gün ve KYB. 2018-2066 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Buna göre, 27/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda … Bankası girişimci şubesi yetkililerinin kredi konusunu kesinlikle firma yetkilileri ile açıkça konuşmaları gerektiği, Türkiye Bankalar Birliğinin Bankacılık etik kurallarına uygun davranmadıkları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluun iyi kredi kullanımı konusundaki ilkelerinin uygulanmamış olduğunun belirtilmesine karşın, şüphelilerin kusur ve ihmallerinin bulunup bulumadığı keza sorumlulukları noktasında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış olması karşısında, dosyanın yeniden Bankacılık işlemleri alanında uzman bir bilirkişiye tevdii ile yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği düşünüldüğünden, eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Gösterilen gerekçe ve gerekçeye esas alınan bilirkişi raporu karşısında Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı isabetli olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi yerinde görülmediğinden REDDİNE, 10/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.