Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/3190 E. 2018/6724 K. 04.06.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3190
KARAR NO : 2018/6724
KARAR TARİHİ : 04.06.2018

Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık …’ın 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddesi uyarınca 76.590,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair… 1. İcra Ceza Mahkemesinin 21/11/2017 tarihli ve 2017/939 esas, 2017/1223 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 25/04/2018 gün ve 2138 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/05/2018 gün ve KYB.2018-37132 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
6728 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile değiştirilen 5941 sayılı Kanun’un 5. maddesinde yer alan “(1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur…Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” şeklindeki düzenleme ile 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 347. maddesinde “Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer” biçimindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda, müşteki alacaklı vekilinin 15/09/2017 tarihli şikâyet dilekçesiyle suç tarihini 05/04/2017 olarak gösterdiği 80.000,00 Türk lirası bedelli çekten dolayı şikâyetçi olduğu, suça konu çekin ilgili bankaya 04/04/2017 tarihinde ibraz edilmesi üzerine karşılıksız olduğunun anlaşıldığı, bu durumda şikâyet tarihi itibariyle 3 aylık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gözetilmeksizin, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın üzerine atılı “karşılıksız çek düzenleme” suçunun 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 6728 sayılı Kanun ile değişik 5/1. Maddesinde düzenlendiği, anılan Kanun maddesi uyarınca sanık hakkında cezaya hükmedilebilmesi için öncelikle ibraz süresi içerisinde ödeme için bankaya ibraz edilmiş karşılıksız bir çekin mevcut olması ve ayrıca 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 347. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler içerisinde şikayet hakkının kullanılmış olması gerektiği,… 1. İcra Ceza Mahkemesinin 21/11/2017 tarihli ve 2017/939 esas, 2017/1223 sayılı kararında bu hususlar gözetilmeden sanığın mahkumiyetine dair hüküm kurulduğu anlaşılmakla;

./..
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden,… 1. İcra Ceza Mahkemesinin 21/11/2017 tarihli ve 2017/939 esas, 2017/1223 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, İİK’nın 347. Maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, sanık hakkında verilen çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanma hükmünün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına, 04/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.